Kürtçe uyarı yazılarının İçişleri Bakanlığı talimatıyla silinmesi ve Kürtçe şarkıların kriminalize edilmesine dair tartışmalar sürüyor.
‘Toplumsal gerginlik yaratılıyor’
Halay çekenlerin tutuklanmasıyla başlayan sürecin Kürtçe yazıların silinmesiyle devam ettiğini anımsatan Kaya, Kürtçe’nin kriminalize edilmek istendiğine dikkati çekti. Kürt halkının en masumane taleplerinin dahi “terörle” ilişkilendirilerek kriminalize edilmeye çalışıldığının altını çizen Kaya, “Toplumsal bir gerginlik yaratılmaya çalışılıyor. Buna olumlu yaklaşmak elbette mümkün değildir. Yasaklar halkta aidiyet duygusunu zedeler ve insanlarda duygusal kopuşa yol açar” diye belirtti.
‘90’lardan bu yana kısır döngü’
Kürtçe yazıların silinmesinin hiçbir hukuki dayanağının olmadığını söyleyen Kaya, “Bu güvenlikçi politikaları merkeze alan, siyasi zeminin milliyetçi muhafazakar bir noktaya çevrilmesi, belli çevrelerde karşılık bulmasından dolayı sürdürülen bir politikadır. Bu uygulamaların devlete de, millete de bir faydası yok. 90’lı yıllardan bu yana Kürt meselesine dair bu kısır tartışmaları yaşıyoruz. Kürt meselesinde ‘güvenlikçi akıl’ yine alfabenin başına döndü” dedi.
‘Barış sürecinin kıymeti’
Başta muhalefet partileri olmak üzere özellikle ülkeyi yönetenlerin makul bir akılla hareket etmesi gerektiğini ifade eden Kaya, şöyle devam etti: “AKP’nin daha muhafazakar ve daha demokrat olduğu dönemlerde, yine barış sürecinin yaşandığı özgürlükçü dönemlerde atılan adımların kıymeti vurgulanarak, herkesin aklı selim olmaya davet edilmesi gerekiyor. Bu ülkede yaşayan herkesin aidiyet duygusunu artırıcı politikaların uygulanması gerekiyor. Herkesin farklılıklarıyla bu ülkede yaşayabileceğine inanması, buna dair politikaların geliştirilmesi ve adımların atılması gerekiyor.”
Mezopotamya Ajansı