Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi

Sonraki duruşma 26 Aralık saat 09.00’a ertelendi

Diyarbakır'da kaybolduktan sonra cesedi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesiyle ilgili davanın ilk duruşması, üçüncü günde sona erdi. Duruşmanın bugünkü bölümünde, sanık avukatlarının çağırdığı tanıklar dinlendi. Duruşmada, Arif Güran'ın, "O görüntüler mahkemeye gelmezse açlık grevine başlayacağım" dediği, jandarma karakolunun mahalleyi gören kamera kayıtları izlettirildi. Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren'in talebi üzerine, duruşmanın ikinci gününde tanık olmak istemediğini belirtip cezaevine geri götürülen 15 yaşındaki Ramazan Atasoy’un, Narin'in amcası Salim Güran ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinin kaydı da duruşmada dinlettirildi. Savcılık, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devam etmesini talep etti. Savcının tutukluluğun devamı talebine katıldıklarını belirten Diyarbakır Barosu, "Yüksel Güran'ın fail olduğuna inandıklarını" beyan etti. Duruşmanın sonunda açıklanan ara kararda, sanıklar amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve Narin'in cesedini taşıyan Nevzat Bahtiyar'ın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Sonraki duruşma 26 Aralık saat 09.00’a ertelendi.

Diyarbakır'ın Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan ve 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cesedi bulunan Narin Güran cinayetiyle ilgili davanın ilk duruşması, 7 Kasım'da 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Soruşturma kapsamında, tutuklu 12 şüpheliden 4'ü hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, aracında Narin'e ait DNA ve kıl örneği bulunan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile gözaltına alındıktan sonra cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf eden komşuları Nevzat Bahtiyar'ın HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre, olay anında aynı evde olduğunun tespit edildiği belirtilerek, "İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Mahkeme tarafından, Narin’in babası Arif Güran'ın "müşteki", aralarında tutuklu sanıkların da bulunduğu 21 kişinin ise "tanık" sıfatıyla katılması için "zorla getirme" kararı çıkarıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Diyarbakır Barosu da "müşteki kurum" sıfatıyla duruşmaya katıldı. Duruşmanın ilk iki gününde, amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran, Narin'in cesedini taşıyan Nevzat Bahtiyar ve tanıklar ifade verdi. 

Duruşma kayıt altına alınıyor

8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde önceki gün görülmeye başlayan davanın 3. gününde tutuklu sanıklar, Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nden cezaevi nakil araçlarıyla geniş güvenlik önlemi alınarak Diyarbakır Adliyesi'ne getirildi. Duruşmaya katılanlar, adliye önü ve içerisinde 2 ayrı noktada yapılan aramadan sonra duruşma salonuna alındı. Tutuklu sanıklar amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile Narin'in cesedini Eğertutmaz Deresi'ne sakladığını soruşturma aşamasında itiraf eden Nevzat Bahtiyar ve avukatları duruşmada hazır bulundu. Duruşma, kamerayla kayıt altına alınıyor.

Tanıklar ifade verdi

Narin Güran cinayeti davasında sanıkları savunan avukatların mahkemeye getirdiği tanıkların ifadesi alındı. Gazeteci Emrullah Erdinç'in aktardığına göre; ilk olarak tanık Cahit Kaya, kürsüye geldi. Ardından tanıklar Veysel Subatan, Rubbettin Kaya, Süleyman Kaya, Muhammet Kaya, Muhammet Yakut, elektrikçi Hasan ve Abdulsamed Yeşildağ ifade verdi. 14 yaşındaki tanık M.T.K. duruşma salonuna getirildi, ancak yaşı küçük olduğu için tanıklık yapmasından vazgeçildi. Mahkemede ayrıca, Narin’in erkek kardeşinin pedagog eşliğinde alınan ifade videosu izlettirildi.

Dara Üs Bölgesi kamera kayıtları izlendi

Mahkeme başkanı, sanık avukatlarının talep ettiği Dara Üs Bölgesi kameralarından görüntülerin geldiğini ve salonda izleneceğini açıkladı. Mahkeme Başkanı, "Sanık avukatlarının talebi üzerine Diyarbakır Başsavcılığı'na yazdık. Ben de izlemedim. Birlikte göreceğiz. İnşallah sizin talep ettiğiniz görüntülerdir gelenler" ifadelerini kullandı.

Tanık ifadelerinin tamamlanmasının ardından mahkeme başkanı, Arif Güran'a seslenerek, "Arif bey, ısrarla üzerinde durduğunuz videolar Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından izlenmiş ve bir husus olmadığı için es geçilmişti" dedi. Arif Güran, "Dara-2 mi?" diye sordu. Mahkeme başkanı, "Evet dediğiniz bu değilse, başka kamera varsa onu da alırız” dedi. Ardından, Dara-2 isimli video, salonda izlettirildi.

Mahkeme başkanı, "Kamera görüntüleri ile ilgili bir değerlendirme yapacağız. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nı telefonla arayıp, hangi kayıt olduğunu soracağız. Yanlış anlaşılmasın" diyerek, mahkeme heyeti ile birlikte dışarı çıktı.

Salim Güran ile Ramazan Atasoy'un telefon kayıtları dinlendi

Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren'in talebi üzerine, dün tanık olmak istemediğini belirtip cezaevine geri götürülen 15 yaşındaki Ramazan Atasoy’un, Salim Güran ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinin kaydı dinlendi. Güran ile Atasoy arasındaki Kürtçe telefon kaydının çevirisi de yapıldı.

Nahit Eren: Su içinde olan ceset nasıl olur da karasal larvalar taşır?

Duruşmada, Narin'in babası Arif Güran ve ağabeyi Baran Güran ile tutuklu sanıklar Salim Güran, Yüksel Güran ve Enes Güran, mahkeme heyetinin kararıyla dışarı çıkarıldı ve salonda tutuklu sanıklardan sadece Nevzat Bahtiyar kaldı. Ardından eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren'in talebiyle, Nevzat Bahtiyar'ın yer gösterme videosu ekrana yansıtıldı. Nahit Eren, "Üzülerek söylüyorum, vücut üzerindeki larvalar, canlılar İstanbul Adli Tıp’a gitti. Rapordan okuyorum; 'Bu haliyle cesedin bazı kısımlarının karada kaldığı değerlendirilmektedir" ifadelerini kullandı. Eren, "Su içinde olan ceset nasıl olur da karasal larvalar taşır?" diye sordu. 

Arif Güran, eşi ve oğluyla görüştü

Duruşmaya, 1 saat ara verildi. Verilen arada Arif Güran, mahkeme başkanının izniyle eşi Yüksel Güran ve oğlu Enes Güran ile duruşma salonunda görüştü.

Aranın sona ermesiyle birlikte, mahkeme heyeti, sanıklar, tanıklar, avukatlar ve izleyiciler yerini aldı. Duruşma yeniden başladı.

Arif Güran'ın yeri değiştirildi

Arif Güran, tanıkların olduğu bölümde eşi Yüksel Güran’a yakın bir yere oturdu. Bunun üzerine mahkeme başkanı, “Duruşma düzeni sabittir, herkesin yeri bellidir" diyerek, Arif Güran’ın oturduğu yerden kalkmasını istedi.  

"Gidin yalan konuşun" dedikten sonra yumruklu saldırıya uğrayan kadın: Ben o sözleri basına söyledim

Narin'in cesedi otopsi işlemleri için Diyarbakır Adli Tıp Kurumu (ATK) Müdürlüğüne götürülürken, cenaze bekleme salonu önünde bekleyen bir kadın “Gidin yalan konuşun, tamam mı” diye bağırmıştı. Ailenin yakını Oya Yorulmaz adlı kadın, bu sözlerin ardından yanında bulunan bir erkeğin yumruklu saldırısına uğramıştı. Oya Yorulmaz, bugünkü duruşmada tanık olarak dinlendi. Mahkeme başkanının, "Gidin yalan konuşun" ifadesini sorduğu Yorulmaz, "Ben o sözleri basına söyledim. 'Gidin yalan haber yapın' anlamında söyledim. Çünkü yalan haber yapıyorlardı" yanıtını verdi. 

Savcılık, tutukluluğun devamını istedi 

Savcı, tutukluların tutukluluk halinin devam etmesini talep etti.

Mahkeme başkanı, Dara-2 kamerasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Görüntülerin oldukça fazla olduğunu ve bunların ayırt edilip getirileceğini belirtti.

Salim Güran, suçlamaları reddetti: 8 yaşında bir melek!  

Amca Salim Güran, "Çoğu senaryo bu çocuğu diyor evde öldürdüler, baz kaydırdılar, öyle şey mi olur? 8 yaşında melek ya. Suçsuzum, beraatimi istiyorum" dedi. 

Bakan bile aileye başsağlığı dilemedi 

Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ, şunları söyledi:

“Bu ülkenin bakanı bile bu magazinsel haberlerle, bu aileye başsağlığı dilememiştir. Biz hukukçuları tatmin eden bir iddianame hazırlanmadı. Soruşturmanın bütünselliği bozulmuş, aynı olayla ilgili onlarca tutuklu varken, kusura bakmayın ama acele işe şeytan karışır derler. Bu acele bizi hataya götürecektir. Soruşturma, en başından beri kasıtlı olarak Güran ailesi üzerine yoğunlaştırılmıştır. Üfürükçülere aile mi götürmüş?

Soruyorum size; evin kapısı yok mu? Kapının kilidi yok mu? Söylenen iddialar doğruysa, o 3 çocuk o evde amcayı yaşatır mıydı? Diğer iddia ise, Enes’in çocuğu öldürmüş olduğu yönünde. HTS kayıtlarına baktığımızda ise ne Enes’le ne de Yüksel ile Salim Güran arasında herhangi bir irtibat göremezsiniz.

"Nevzat katletti" 

O çocuk o tepeye çıkmamış, Nevzat tarafından vahşice katledilmiştir. Sayın başkan, sebepsiz yere öldürmek diye bir kavram da vardır. 4 insanın sebepsiz yere öldürmesi saçmalıktır. Gerçek olan şu ki, minnacık bir beden toprağa gömülmüştür.

Aile, Uğurcan Güran’ın düğün davetiyesini dağıtmak için batmana ve Derik’e gitti. Nevzat bunu biliyordu, önceden planladı. Annesi Zeynep Bahtiyar, kimin nereye gideceğini önceden sormuştu. Sayın başkan, Nevzat’ın yaptığı iğrençlik ve acımasızlık ortadadır. Biz bunun Nevzat tarafından yapıldığına yüzde yüz eminiz. Nevzat bir katildir.

Çocuğun battaniyeye sarıldığı bir düzmece hikâyedir. Ortada bir battaniye yoktur. Nevzat Salim’den korktuğunu ifade etmiştir. Madem korkuyor, neden ifadesini değiştiriyor? Kendi günahını zaten Salim’in boynuna bağlamış. Nevzat asla aileden de korkmuyor. Küçücük bir beden, sözde görmemesi gereken bir şey mi okudu? 8 yaşındaki bir masum, lahit olduğu için öldürülüyor, fakat 50 yaşında biri suça dahil ediliyor. Akla ve mantığa sığıyor mu?

Nevzat Bahtiyar, elleriyle eski muhtarı boğmaya çalışmıştır. Salim Güran kurtarmasa o da Cem verecekti. Eylemdeki benzerliği görüyor musunuz? Bahtiyar’ın çocuklarının ifadelerine bakın. Ferhat Bahtiyar, “Babam, Yüksel’in feryadına tepki vermedi” dedi. Nevzat’ın öz kızı, Salim’in ne kadar üzgün olduğunu ifadesinde belirtmiş.

"O araç gerçekten nereden nereye gidiyor, tespit edilmeli"

Savcıların 4 elle sarıldığı baz raporuna göre, bazın oda oda gösterdiği bir fanteziden ibarettir. Daraltılmış baza ilişkin teknik bilirkişilerin duruşmada hazır dinlenilmesini talep ediyoruz. Salim’in gece Eğerturmaz Deresi’ne gittiği söyleniyor. Daraltılmış baz ile tespit edilmiş, öyle mi? Külliyen yalan. O gece kolluğun gözü önünde kimin haddine bir yere ayrılmak? Bir kamera görüntüsü çıkarıldı. O araç gerçekten nereden nereye gidiyor, tespit edilmeli. Dosyadaki en büyük kanıtlardan biri Salim’in aracındaki DNA. DNA kalıntılarına ölümcül derecede önem atfediliyor, Yüksel kızının daha önce o araca binerek nişana gittiğini söylediği dikkate alınmadı mı?

"Komutan, 'Seni Irak’a götürürüz, yüzünü değiştiririz' şeklinde konuşmuş"

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada, tüm kanunlar çiğnenerek yasak usullerle ifade alınmış, işkenceler uygulanmış, müvekkilim jandarmanın ağır hakaretlerine maruz kalmış ve baskı ile uzun süre ters kelepçeyle ayakta bırakılmıştır. Üst düzey bir komutan, 'Seni Irak’a götürürüz, yüzünü değiştiririz' şeklinde konuşmuştur."

Yüksel Güran: Hem kızımı vahşete verdim hem namusumla suçladılar hem mezarına gidemedim

Duruşmaya verilen 5 dakikalık aranın ardından anne Yüksel Güran getirildi. Güran, şunları söyledi:

"Şu anda en acılı, dünyada en acılı, en mağdur anne ben. Hem kızımı vahşete verdim, hem namusumla suçladılar, hem mezarına gidemedim. Ben neler çektim, kimse demedi. Beni bir şalla suçladılar. Ben kızımın katili olsaydım, ben zaten göstermezdim. Katili olsam, söylemedim. Beni kolluk oğlumu öldürmekle suçladı. Ben cahil olabilirim ama ben akıllı bir kadınım. Kimse demedi, oğlunu öldürmekle tehdit ettiler diye. Enes, Enes dediğimi kimse düşünmedi.

Benim kayınlarımın, elitlerimin sesini, işkencelerini asla unutmayacağım. Dedim anne, ben bir anneyim, kızını kaybetmiş bir anneyim. Polis yüzüme tükürüp, yüzümü silmeme bile izin vermedi. Ben katil yerine konuşuyorum, onun eşi bu zulmü görseydi Nevzat konuşacaktı. Beni asın, beni öldürün, ama benim namusuma laf etmeyin. Kimse gerçekleri demiyor, yalanla dolanla bizi kandırıyorlar! Biz bunu hak etmedik. Ne varsa çıkarın. Türkiye’ye sesleniyorum, eğer katil bizsek bizi asın.

"Eğer ben kızımın katili olsam niye başörtüsünü göstereyim?"

Ben okul okumamışım. Ben kızımı unutmuşum, namusumun derdindeyim. Salim benim abimdir. Bir kadının gözü dışarıda olsa, ben bir gün tokat yememişim. Narin’in katili çıksın. Biz kimiz? Biz kimin çocuğunu öldürmüşüz? Ayıptır size. Ben anneyim, hayırdır size. Siz nasıl elinizi vicdanınıza koyacaksınız?

Yeter! Bize niye böyle yapıyorsunuz? Bizi neyle suçluyorlar? Enes o gün deli olmuştu, deli. Jandarma yanımda, eğer ben kızımın katili olsam, ben niye başörtüsünü göstereyim? Her şey ortada. Allahtan başka kimse yok. Bizi mahvettiniz."

Yüksel Güran'ın avukatı ile Mahkeme başkanı arasında "uyuşturucu" diyaloğu

Yüksel Güran'ın avukatı konuşurken, avukat ve mahkeme başkanı arasında şu diyalog yaşandı:

Yüksel Güran’ın avukatı: Meydanda Enes’in uyuşturucu madde bağımlısı olduğu söylendi.

Mahkeme başkanı: Raporun sonucu yok.

Yüksel Güran’ın avukatı: Hayır, çocuğumuz temiz.

Savcı: Sonuç bekleniyor.

Avukatları, Yüksel Güran'ın tahliyesini talep etti

Yüksel Güran'ın avukatı, sözlerini şöyle tamamladı:

"Nevzat Bahtiyar’ın beyanını okuyorum. 5 beyan, her noktada ayrı ayrı beyanda bulunuyor. Senaryonun değişmesi gerekiyordu. Bu değişen beyanlar medyada yapılan haberler üzerine şekillenmiştir. Benzinlikte battaniyeye sarılı ihbar sosyal medyada dolaştı. İlk beyanı bunun üzerinden oldu. Kendi buradan bunu Salim’in üzerine attı. Sosyal medya üzerinden başka ihtimal düşünüldü, anne ile amca ilişkisi. Bu sefer Nevzat bunu işlemeliyim dedi. Toplumu ikna edebilmek için. Böyle bir iddia mümkün değil. Henüz kızının mezarını görmemiş bir annenin tahliyesini talep ediyorum."

Yüksel Güran'ın savunmasını üstlenen ikinci avukatı da şunları söyledi:

"Nevzat Bahtiyar, Yüksel Güran’ın kızının kendine ait DNA raporundan sonra ifade değiştirdi. Jandarmanın ‘kızının öldüğünden adeta emin’ olarak ifadesiyle iddia makamının nasıl kesinliğe gittiğini hala anlayamadık. İddianame bir tarafa, beyanlar bir tarafa.

Düşünsenize, bir annesiniz, gözaltına alınıyorsunuz, alın. Geçen süreye bakın. Biz hep duruşma gününü bekledik. Elimizde kanıtlı deliller olduğunu söyledik. Bir duruşmanın üç gün sürdüğü kolay kolay görülmez. Hepimiz bu ana şahit olduk. Hepimizin tek derdi katilin bulunması. CMK madde 100'ün şartları bellidir. Bir kadının en haklı isyanıdır bu. Adil yargılama hakkının ihlali söz konusudur. Tahliyesini talep ediyoruz, adli kontrol şartıyla serbest kalmasını talep ediyoruz."

İkinci avukatın konuşmasının bitmesinin ardından Enes Güran'ın uyuşturucu kullandığına dair raporun dosyada zaten mevcut olduğu ve sonucun negatif olduğu ortaya çıktı. Yüksel Güran'ın savunmasını üstlenen üçüncü avukat, “mezarlık sınırları dahilinde ev hapsi” talep etti.

"Kriminal dairede yapılan incelemelerde halılarda herhangi bir işlem yapılmadığı görülmüştür"

Yüksel Güran'ın savunmasını üstlenen dördüncü avukat, şunları söyledi:

"Jandarma personelinin tutanağı tamamen sezgiseldir. Tahmini veriler ile hareket edilmektedir. Okul kamerasına göre, Narin’in en son görüldüğü yer ile kendi evi arasında 40-50 metre kadar bir mesafe bulunmaktadır. Jandarma tutanağında yer almayan, Nevzat Bahtiyar isimli sanığın, küçük Narin ile Nevzat’ın evinin görüldüğü yer arasındaki mesafe ise sadece 4 buçuk metredir.

Küçük Narin’in bulunduğu haberinin kadın jandarma tarafından bildirilmesiyle, anne Yüksel Güran’ın orada verdiği tepki ‘Hani bana Narin'imi sağ getirecektin?’ diyerek bayılması bellidir. Halıların incelenmesi sırasında birçok basın mensubu haber yapmıştır. Kriminal dairede yapılan incelemelerde ise halılarda herhangi bir işlem yapılmadığı görülmüştür.

Güran ailesi üzerinden senaryo ile devam eden bir soruşturma dosyası vardı. Aile, bu olayın komple faili gibi değerlendirildi. Kamera kayıtları ile somut deliller ortaya çıkacak. Tahliyesine karar verilmesini istiyoruz."

Güncel Haberleri

Erdoğan: Dijital hareket, yapay din oluşturma gayreti içindedir
Bakan Işıkhan'dan asgari ücret açıklaması
Özel'den Bahçeli'nin 'Öcalan' çağrısına ilişkin açıklama: 'Kırmızı çizgimiz var!'
DEM Parti, Öcalan ile görüşmek için Adalet Bakanlığına başvuracak
Devlet Bahçeli’den Ahmet Türk’e yeşil ışık: Her zaman görüşebiliriz