Demokrasilerde iktidarlardan umudunu kesen veya herhangi bir sebeple ‘değişim’ isteyen halk, dikkatini muhalefet üzerinde yoğunlaştırır.
ABD ve İngiltere gibi iki partinin siyasete egemen olduğu ülkelerde halkın işi kolaydır.
Kısa süre önce, ABD’de, Demokratik Partili başkan Joe Biden koltuğunu Cumhuriyetçi Parti adayı Donald Trump’a kaybetti.
İngiltere’de de, halk, oylarını İşçi Partisi’ne kaydırarak Muhafazakar Parti’yi cezalandırdı; şimdi orada İşçi Partili Keir Starmer başbakan…
Çok partili demokrasilerde işler biraz daha karışık. Sürekli koalisyonlarla yönetilen Almanya’da, Sosyal Demokrat Parti (SPD) lideri Olaf Scholz tarafından kurulan üç partili hükümet ömrünü erkenden tamamlıyor gibi.