Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu. Son dönemde artan şiddet ve cinayet olaylarına ilişkin tepki gösteren Erdoğan, Ceza İnfaz Hükümleri'nde değişikliğe gidileceğini açıkladı.
"İnsanlarımızın hayatını güvenle hissedebilmesini sağlamak için ne gerekiyorsa yapacağız." diye konuşan Erdoğan, "Belirli suçlarda infaz hükümlerinin, alınan cezanın yüzde 10'u cezaevinde geçirildikten sonra işlemeye başlaması sağlanacaktır. Mesela 5 suç kaydı olan birinin, diğer davalarının bitip sabıka kaydına işlenmesi beklenmeden tutuklu yargılanmasının önü açılacak. Tutukluluk süresi, kişinin işlediği suçlar ve alacağı cezalarla orantılı belirlenecek." dedi.
Kadın cinayetlerine sert tepki gösteren Erdoğan, İstanbul Sözleşmesi'ne ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.
"2023 yılında yapılan bir düzenleme ile boşanmış eşe karşı işlene şiddetin cezası artırıldı. Bu düzenleme İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmemizden sonra yapılmıştır." diye konuşan Erdoğan, "İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmemizin kadın hakları ve kadına yönelik şiddetle mücadelede en ufak bi menfi etkisi olmamıştır. Türkiye'de kadına yönelik şiddetin çelikten kalkanı söz konusu sözleşme değil, 6284 sayılı kanundur." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Aziz milletim, değerli milletvekillerimiz, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Aşkınız için, vefanız için sizlere gönülden teşekkür ediyor, Rabbim aramızdaki bu muhabbeti daim eylesin diyorum. Sizlerin bu sevdasını gördükçe Rabbime sonsuz hamd ediyorum.
Sözlerimin hemen başında geçtiğimiz günlerde sel felaketiyle sarsılan Bosna Hersek'e geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Felaket haberini alır almaz AFAD'ımızı TİKA'mızı hemen harekete geçirdik. Bosnalı kardeşlerimizi bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da yalnız bırakmayacağız.
"Recai Kutan ağabeyi rahmetle yad ediyorum"
Pazartesi günü rahmetli Erbakan Hocamızın yol ve dava arkadaşı, milli görüş hareketinin çınarlarında Recai Kutan ağabeyi de rahmetle yad ediyorum. Recai Kutan her zaman hayırla anılacaktır. Rabbim kendisini cennetiyle müşerref eylesin.
Dün 6-8 Ekim olaylarının yıl dönümüydü. İhtiyaç sahiplerine kurban eti dağıtırken katledilen 16 yaşındaki Yasin Börü'ye ve arkadaşlarına yapılanları değil üzerinden 10 yıl 100 yıl geçse de unutamayız. 6-8 Ekim olaylarında rolü olanlar hak ettikleri cezaya çarptırıldı.
Demokratik siyasette asla şiddete ve teröre asla yer olmadığının herkesin anlaması gerekiyor. Sırtını dağa yansıyan terör siyasetine asla ve asla yer yoktur. Kobani olaylarının hukuki açıdan hesabı sorulmuştur.
Bahçeli'nin DEM Partililerle tokalaşması
Biz yeni yasama yılında siyasette farklı bir üslup ve söylem görmek istiyoruz. Daha fazla uzlaşıya ihtiyacımız olduğu kanaatindeyiz. Milletin faydasına olacak her konuda diyalogdan kaçınmayız. MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin açıklamalarını takdirle karşılıyor, çok kıymetli buluyoruz. Cumhur İttifakı'nın uzattığı elin muhatapları tarafından da layıkıyla anlaşılmasını umut ediyoruz. Türkiye Yüzyılı'nda şiddetle arasına mesafe koyan anlayışa elbette yer vardır ama sırtını dağa yaslayan terör siyasetine asla yer yoktur.
Siyonist çetenin saldırıları
7 Ekim'de İsrail'in Gazze'ye başlattığı saldırıların 1. yıl dönümünü geride bıraktık. 50 bin kardeşimiz şehit edildi. Gazze'de 1,9 milyon kişi, Lübnan'da 1,3 milyon insan yerlerinden edildi.
"Tüm tedbirleri alıyoruz"
Hemen her gün yeni bir eşiğin aşıldığı bu gerilimi yakından takip ediyor, tüm tedbirleri alıyoruz. Yangına benzin dökenlerden değil, söndürmeye çalışanlardan olduk. Türkiye yapılmak istenenin farkında. Nihai hedefin ne olduğunu görebiliyoruz.
Erdoğan'dan Özgür Özel'e: "Daha olgun bir tavır beklerdik"
"Bakanlarımız Meclisimizin kapalı oturumunda bilgi verdi. Her iki bakanımız da idrak kapıları açık olanlar için fotoğrafı tüm netliğiyle ortaya koydu. Toplantı sonrası CHP Genel Başkanı'nın yaptığı açıklamaları esefle karşıladık. CHP Genel Başkanı ucuz polemik peşinde koşuyor. Sayın Özgür Özel’den ülke güvenliğine dair meselelerde daha olgun bir tavır beklerdik.
"Vadedilmiş topraklar hezeyanının sonu hüsran olacak"
Bölgemiz ve topraklarımız üzerinde ameliyat yapılmasına izin vermeyeceğiz. Açık ve net söylüyorum. Vadedilmiş topraklar hezeyanının varacağı yer büyük bir hüsran ve hezimet olacaktır.
"Tarih affetmeyecektir"
İsrail bir siyonist terör örgütüdür. Gazze kasabı siyonist Netanyahu'nun ABD Kongresi'nde ayakta alkışlayanları tarih affetmeyecektir. Tarihin doğru tarafında olan ülkeler de oldu.
Onlarla her zaman beraber olacağız. İnsanlık cephesinde yer alan tüm halkları yürekten tebrike diyorum.
Tam bir yıldır direnen Filistin'in yiğit evlatlarını, bütün kahramanları bugün bir kez daha saygıyla selamlıyorum. Ülkemizde birileri Hamas'a terör örgütü iftirası atarken, biz Hamas Filistin'in Kuvayi Milliyesidir dedik. 1 yıldır aynı yerde sapasağlam duruyoruz. Tek başımıza kalsak dahi asil duruşumuzu asla bozmayacağız.
Zalimler karşısında susmayacak, zulme rıza göstermeyeceğiz. Filistinli Lübnanlı kardeşlerimize dayanışma mesajlarımızı gönderiyoruz. İnsani yardımlarımızı daha da artıracağız.
"Onlarca kriminal suç kaydı olanların ortalıkta dolaşması bizi de rahatsız ediyor,
AK Parti'yi kurduğumuz günden itibaren ülkemize ve milletimize hizmet mücadelesi veriyoruz. Biz her zaman kendi iç muhasebemizi cesaretle yapan bir kadroyuz. Son dönemde yaşanan kimi cinayetler üzülerek görüyoruz ki milletimizin kendini güvende hissetme konusunda tereddüte düşürüyor. Gereken tedbirleri almak en önemli vazifemizdir. Sınır güvenliğimiz konusunda gayet iyi bir seviyeye geldik. Toplumda güvenlik ve asayiş konusunda geçmişe kıyasla çok iyi bir yerdeyiz. Onlarca krminal suç kaydı olanların ortalıkta dolaşması herkes gibi bizi de rahatsız ediyor.
"Bu konuda önemli adımlar atmaya karar verdik"
Milletimizin sesine kulak vererek bu konuda önemli adımlar atmaya karar verdik. İnsanlarımızın sokakta, evinde, iş yerinde hiçbir endişe duymadan hayatını güvenle sürdürebilmesini sağlamak için ne gerekiyorsa yapacağız. Emniyet teşkilatımız içinde zafiyet varsa neşteri vurup gidereceğiz, adalet sistemimizde tıkanıklık, yanlışlık varsa neşteri vurup çözüme kavuşturacağız.
Suçu önlemeden suçla ve suçlularla mücadeleye, yargılamalardan infaz ve ıslah sistemimize, nerede boşluk varsa mutlaka hal yoluna koyacağız.
Belirli suçlarda infaz hükümlerinin, alınan cezanın yüzde 10'u cezaevinde geçirildikten sonra işlemeye başlaması sağlanacaktır. Mesela 5 suç kaydı olan birinin, diğer davalarının bitip sabıka kaydına işlenmesi beklenmeden tutuklu yargılanmasının önü açılacak. Tutukluluk süresi, kişinin işlediği suçlar ve alacağı cezalarla orantılı belirlenecek. Bu husus toplum vicdanını yaralayan belirli suçlar için geçerli olacak.
İki adım atmayı planlıyoruz. Yargı erkini güçlendirmek amacıyla Adalet Bakanlığı'nda kurulan bir birim bunlarla ilgili gerekli incelemeleri yaptıktan sonra savcıların ve hakimlerin dikkatine sunacaktır.
"Medya organlarımız reyting kaygılarıyla son derece sorunlu bir tutum izlemeye başladı"
İyice kontrolden çıkan bir riske de dikkat çekmek istiyorum. Medya organlarımız reyting kaygılarıyla son derece sorunlu bir tutum izlemeye başladı. Kaynağı belirsiz iddialardan, her türlü bilgi belge çarşaf çarşaf yayınlanıyor, saatlerce konu ediliyor.
Mağdurlar tekrar mağdur ediliyor. Cinayet vakaları ailecek televizyon izlenilen saatlerde en ince ayrıntıya kadar anlatılıyor. Sosyal öğrenme boyutu gözardı ediliyor. Bunu kabul etmemiz söz konusu olamaz.
Basınımız, medyamız elbette özgür olmalıdır. Ama bu toplumsal olayda sorumlu yayıncılığa mani değildir. RTÜK bu konuları daha hassas takip etmelidir.
Cezasızlık algısını ortadan kaldırmak, toplumun güvenlik ve adalet konusundaki kaygılarını süratle gidermek boynumuzun borcudur. Adalet hizmetlerinin iyileştirilmesi noktasında 22 yıldır yaptığımız reformlara kendini bilmezlerin gölge düşürmesine izin vermeyeceğiz.
Kadın politikalarında her zaman en hayırlı olanı hayata geçirmeye çalıştık. Kadının ekonomik ve sosyal statüsünü güçlendirmenin gayretinde olduk. Kadın hakları konusunda bize ders verecek hiçbir muhalefet partisi yoktur. Kadının statüsünün güçlendirilmesinde elimize su dökecek kimse de yoktur.
Başörtüsüne bez parçası diyenler yine CHP'li siyasetçilerdi. Sayın Özel, kadınlar arasında ayrımcılık görmek istiyorsa önce kendi tarihini okusun. Kendi tarihiyle bir yüzleşsin sonra yüreği yetiyorsa çıkıp AK Parti'yi eleştirmeye kalksın. Kadına şiddetin en temel nedeni alkol bağımlılığıdır. Kadına yönelik şiddetle mücadeleye katkı sunmak istiyorsan rakı reklamı yapmaktan vazgeç.
İstanbul sözleşmesi
2023 yılında yapılan bir düzenleme ile boşanmış eşe karşı işlenen şiddetin cezası artırıldı. Bu düzenleme İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmemizden sonra yapılmıştır.
İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmemizin, kadın hakları ve kadınlara yönelik şiddetle mücadeleye en ufak bir menfi etkisi olmamıştır. Türkiye’de kadına yönelik şiddetin çelikten kalkanı, içerisinde sıkıntılı ifadeler bulunan söz konusu sözleşme değil, 6284 sayılı kanundur. Bu konuda yürütülen propagandanın en küçük bir temeli, en küçük bir dayanağı ve haklılık tarafı yoktur.
Şiddetsiz bir Türkiye için devletimizin tüm kurumları koordinasyon içinde çalışmayı sürdürecektir. Şiddete sıfır tolerans ilkesiyle çalışmamıza devam edeceğiz. Kadınlarımızdan gönüllerini ferah tutmalarını istiyorum. çelikten kalkanı söz konusu sözleşme değil, 6284 sayılı kanundur.