Terör böyle günlerde hep başını çıkarır

Fehmi Koru

Tam terörü bitirme yolunda yeni adımlar atılma hamlesi başlamışken, terörist, eylemiyle Ankara Kazan’daki TUSAŞ tesislerinde başını çıkarıverdi.

Bu yazıyı kaleme alırken patlatılan bombanın dumanı hala tütüyordu; çatışma sırasında atılan kurşunların sesi de kulaklarımda yankılanıyordu.

Eyleme şaşırmak mı gerekiyor?

Hayır, tam tersine, terörü bitirme amaçlı her girişim, teröre kendilerini adamış sergerdelerin eylemleriyle test edilebilir.

Yalnızca bizde son yarım asır boyunca yaşanan dinamik bize bu gerçeği hatırlatmıyor, dünyanın başka köşelerinde teröre muhatap olmuş ülkelerde de hep kaydedilen tepki, dün Ankara’da yaşanandan farklı değil.

Geçen hafta, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin grup toplantısında, Abdullah Öcalan’ın adını da anarak, PKK terörünü bitirmek için daha önce göze alınmamış bir yola başvurulabileceğine dair sözleri sarf etmesiyle birlikte, terörle mücadelede yeni bir döneme girilmiş oldu.

Devlet Bahçeli, dün de, geçen haftaki sözlerine açıklık getirdi.

Yeter ki, terörü ülkemizde sonlandıracak bir iradeyi sergilesin, Öcalan’ın uzun zamandır karşılaştığı tecridi sona erdirecek bir sürecin göze alınabileceği görüşüydü açıkladığı…

Açıkça, “Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit kalksın, Meclis’e gelsin ve DEM kürsüsünden PKK’ya silah bırakma çağrısında bulunsun” teklifini seslendirdi Bahçeli.

Bu tekliflerini seslendirdiği günü de ‘tarihi’ olarak ilan etti MHP lideri.

Gerçekten de ‘tarihi bir gün’ sayılabilir.

Ardından, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, iktidar ortağı MHP’nin liderinin sözlerine destek anlamına gelen açıklaması geldi.

CHP de Bahçeli’nin açıklamalarına destek çıktı.

DEM Parti de, Bahçeli’nin açıklamasının sonuca ulaşması açısından üzerine düşeni yapacakları teyidinde bulundu.

Ne anlama geliyor bu açıklamalar?

Kararlılık anlamına…

İmralı’da aylardan beri kimselerle görüştürülmeyen Öcalan, terörü sonlandırmada üzerine düşeni yerine getirmeye niyetli olduğu takdirde, TBMM’ye gelip konuşma yapmasının bile söz konusu olabileceği bir rahatlamaya kavuşacak.

Anlam bu.

Dünkü eylem, tahmin edildiği gibi, PKK tarafından sahneye konulmuşsa, eylemi yapanlar bunun yaşanmasını istemiyor demektir.

Tecrit devam etsin… Kimselerle görüştürülmeyen Öcalan’ı rahatlatacak bir gelişme yaşanmasın…

PKK varlığını sürdürsün…

Ölümler devam etsin…

Liderler yeniden birbirlerine urgan atsın ve yıllar önce yine böyle bir kararlılık döneminde yasalardan çıkartılmış olan idam cezası geri gelsin…

Militanlar Kandil’deki inlerinde yaşamaya, kandırabildikleri gençlerin hayatlarıyla oynamaya devam etsinler…

Tabii bu arada ülkenin güvenlik ihtiyacı daha kolay ileri sürüleceği için hak ve özgürlükler konusunda gerilemeler yaşansın…

İstenen bu mu?

Buraya kadar yazdıklarımdan, dün Ankara’da gerçekleşen eylemin yerli bir örgütün işi olmadığı, yerli bir örgüt söz konusu olsa bile, teröristleri yönlendirenin yabancı eller olduğu sonucunu çıkaranlar olduysa haksız sayılmazlar.

TUSAŞ’ı hedef alan eylem bana daha çok bir sahte kartvizit eylemi gibi geliyor.

Olay yerinde PKK’nın kartı bırakılmış ama aslında çok farklı çıkarların bulunduğu bir eylem gibi…

Bu ilk senaryo.

Ancak ikinci bir senaryoyu da akılda tutmak gerekiyor.

İngiltere’ye karşı silahlı eylemleriyle gündeme gelen ayrılıkçı terör örgütü IRA (Irish Republican Army), devletle girişilen gizli müzakereler sonucu silahları bırakma kararı aldığında (2005), örgütün içinden birileri, bu yeni gelişmeyi kabul etmeyerek ‘Real IRA’ ( Gerçek Irish Republican Army) adıyla teröre devam kararı almıştı.

Böyle bir ihtimali de akılda tutmak şart.

Öyle bir durumda, örgütün razı olmaya hazırlandığı terörü sonlandırma gelişmesine duyulan tepki eylem/leri, bugün olmasa bile gelecek günlerde ülkenin karşısına çıkacaktı.

Terör zaten böyle bir şey.

Ömürlerini teröre vermiş, hayatları başkalarını ölüme göndermekle geçmiş olanlar, önemlerini yok edecek gelişmelere karşı tavır alabildikleri gibi, onların varlığını kullanabilen farklı güçler de devreye girerek terörün sürmesi için ellerinden geleni yapabiliyorlar.

Elbette başka ihtimalleri de ilgili kurumlar hesaba katıyorlardır.

Ankara’da meydana gelen eylem hangi senaryoya uygun olabilir?

Karar vermekte acele etmemek lazım.

Dünkü terör eylemi, Devlet Bahçeli’nin konuşmalarıyla başlayan ve kendisinin ‘tarihi’ sıfatını kullandığı girişimi olumsuz etkilememeli.