Atalay, MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı'nın "Bana göre asgari ücrette yüzde 25'in üzerinde artış doğru değil" açıklamalarına tepki göstererek, "Asgari ücret enflasyona sebep değil. Bu ülkede bir senedir asgari ücrete zam gelmiyor ama fiyatlar artmaya devam ediyor. Asgari ücret, bu ülkede geçim ücreti oldu. Bundan beş sene evvel ‘belirleme ücreti’ydi. 17 bin lirayla bir hafta geçinebilir misiniz" dedi. Atalay, hükümete baskı unsuru oluşturmayacağı düşüncesiyle mi bir rakam belirlemedikleri sorusuna "Ne yapalım? İşçinin ne yapması lazımsa kırmadan, dökmeden yapmaya devam ediyoruz" yanıtını verdi.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Ekonomi Muhabirleri Derneği üyeleriyle Türk-İş Genel Merkezi’nde bir araya geldi. Atalay, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 10 Aralık’ta yapacağı toplantı öncesinde şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bir yükü bir kesimin üstüne yıkmak, bir kesim üzerine zahmeti, problemi dağıtmak doğru değil”
Asgari ücretin insanların cebine girmesi için en kısa 60 gün, en uzun 75 gün var. Biz üç ay evvel başladık. Biz ülke olarak 150 gündür asgari ücreti konuşuyoruz. Vergiye ilgili devasa bir sorunumuz var. Biz eskiden vergi dilimlerine temmuzdan sonra giriyorduk. Öyle bir noktaya geldik ki 12 ay çalışıyoruz, 2 ayını vergiye veriyoruz. Asgari ücretle aklınıza kim geliyorsa herkes konuşuyor. Dünyadaki finans örgütleri, Türkiye’deki işverenler, patronlar konuşuyor. Türkiye ekonomisinin iyi olduğu söyleniyor. Biz bunu pazarda, markette hissetmiyoruz. Emekli, işçi, insanlar hissetmiyor. Biz bu ülkede beraber yaşıyoruz. Bir yükü bir kesimin üstüne yıkmak, bir kesim üzerine zahmeti, problemi dağıtmak doğru değil.
“Asgari ücret enflasyona sebep değil”
Adil gelir dağılımı yok. MÜSİAD, ‘Asgari ücrete yapılacak zam yüzde 25’i geçmesin’ diyor. Fahiş fiyat artışları, kiralar, gıdalar ortada. Asgari ücret enflasyona sebep değil. Bunu nereden anlıyoruz? Bu ülkede bir senedir asgari ücrete zam gelmiyor ama fiyatlar artmaya devam ediyor. IMF, uluslararası kuruluşlar rakamlar, artış oranları açıklıyor. Bunlar bu masada yoklar. Bu komisyonda yoklar. Emeklinin, asgari ücretlinin gözü bu masada. Biz ayın 20’sinde 150 bin kişi topladık. 250 bin yapar mıyız? Yaparız. İki, üç tane siyasi parti 250 bin kişi toplasınlar, göreyim. Toplayamazlar, kusura bakmayın.
Atalay, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Atalay, Türk-İş’in asgari ücret için bir rakam belirleyip belirlemediğine ilişkin soruya yanıt vermedi.
Atalay, asgari ücretin hedef enflasyona mı yoksa gerçekleşen enflasyona göre mi zamlanacağı tartışmalarına ilişkin soru üzerine şunları söyledi:
“Asgari ücret, bu ülkede geçim ücreti oldu. 17 bin lirayla bir hafta geçinebilir misiniz?”
Asgari ücret yaklaşık 20 kalemi ilgilendiriyor. Burada kıdem, işsizlik, bireysel emeklilik, 65 yaş aylığı, genel sağlık sigortası vs gibi birçok kalem var. Asgari ücret, Türkiye’nin en büyük sözleşmesi. Yaklaşık 9 milyon insanı ilgilendiriyor. Gerçekleşen enflasyona da 2025 yılı hedef enflasyonuna da katılmıyorum. İkisi de doğru ve uygun değil. Birine diyorlar ki ‘yaşadığımız’ var. Birinde de ‘tahmin edilen’ var. İkisine de ben katılmıyorum. Asgari ücret, bu ülkede geçim ücreti oldu. Bundan beş sene evvel ‘belirleme ücreti’ydi. Şimdi geçim ücreti. 17 bin lirayla bir hafta geçinebilir misiniz? Bu ücretle ne alabilirsiniz? İşveren örgütleri, şu 17 bin lirayı gözünün önüne getirsinler. Bu ücretle bu işçinin ailesi de var. Bu sıkıntıyı beraber paylaşmak mecburiyetindeyiz. Sıkıntıyı işçinin, emeklinin, dar gelirlinin üstüne yıkmanın bir anlamı yok. Kamuda 20 yıldır çalışan kamu işçisi, asgari ücret düzeyine geldi.
"Gerçekleşen enflasyon, hedef enflasyon... İkisi de benim kafama yatmıyor”
Atalay, TÜİK’in verilerine ne kamuoyunun ne de kendisinin güvenmediğini belirterek, "TÜİK’in enflasyon verilerini markette, pazarda hissetmediğini söyledi. Atalay, “Onların hesabıyla bizim hesabımız arasında bir uyuşmazlık var, o hesap tutmuyor. Gerçekleşen enflasyon, hedef enflasyon... İkisi de benim kafama yatmıyor” ifadelerini kullandı.
Atalay, asgari ücretle ilgili bir algı operasyonu yapıldığını kaydederek, "Enflasyonu düşürmek için düşük asgari ücret gerektiği söyleniyor. Asgari ücretin enflasyonla hiç alakası olduğunu düşünmüyorum. Bunu 2024 yılında yaşadık, gördük. Asgari ücretin enflasyona sebep olmadığını siz de ben de ülkeyi yönetenler de gördü. Asgari ücret artmadı ama enflasyon artmaya devam ediyor. Bu canlı bir örnek" diye konuştu.
Asgari ücreti uzatmanın bir anlamı olmadığını belirten Atalay "Kamuoyu meseleden 5 aydır yorgun. Bir an evvel ne olacaksa olsun, görelim. Biz Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda 18 kere imza atmadık. Bu işin yüzde 80’inde olmadık. Asgari ücretlinin bu ülkede sahipsiz olmaması gerekiyor. Toplumun makul, mantıklı insanları asgari ücretliye sahip çıkması gerekiyor. Kar hırsıyla önüne bakan işveren örgütleri var. Onlar 17 bin liraya yaşamıyor ki. 17 bin liranın ne olduğunu bilmiyorlar. Bizi merhametsiz işverenlerin merhametine bırakmayın. Bu yasalarla ne örgütlenebiliyorsun, Meclis’teki tablo ortada. Biz durmadan kapı kapı dolaşıp sendikalar, işçiler hep ağlayalım mı? Biz bu ülkenin yüzde 40’ıyız. Öyle bir an gelir ki bu işçiler, yapması gerekeni yaparlar" ifadelerini kullandı.
Atalay, “Hükümete bir baskı unsuru oluşturamayacağını düşündüğünüz için mi asgari ücret için bir rakam belirlemiyorsunuz, işçileri neden harekete geçirmiyorsunuz” sorusunu şöyle yanıtladı:
"İşçinin ne yapması lazımsa kırmadan, dökmeden yapmaya devam ediyoruz"
Ne yapalım? Ne yapmam lazım? İşçinin ne yapması lazımsa kırmadan, dökmeden yapmaya devam ediyoruz. Önümüzde kamu sözleşmeleri var. Ne lazımsa onu yaparız. Biz rakam söylersek hükümet ve işveren beraber olarak ‘Bunun altına inmez’ diyerek istedikleri gibi hareket ediyorlar. Onların elini güçlendiriyoruz. Zamanı geldi mi açıklarız. Ama şu an rakam açıklamanın bir anlamı yok. 5 aydır rakam konuşuyoruz. Kime ne faydası var? Asgari ücret ortada yok. Biz rakam açıklamadık diye bazı televizyonlar ve gazeteler bizi tenkit ediyor. Ben burada çok güzel bir rakam söylerim. Ondan sonra ne olacak? Olacak şeyi söylemem gerekiyor. O zaman komisyona gerek yok. İşçinin aleyhine bir şey yapmamaya gayret sarf ediyoruz.
"Bu ülkede köle pazarı dün de olmadı, bugün de olmaz, olmaması gerekiyor"
Atalay, asgari ücretin belli bir orandan fazla belirlenmesi halinde üretimin yurt dışına kayabileceği iddialarına ilişkin soruya “Türkiye’nin belli firmaları İngiltere’ye, Mısır’a gitmeye devam ediyorlar. İnsanlar orada 100-150 dolara çalışıyor. Orada köle pazarı var. Aynısını bu ülkede uygulayamazsınız, yapamazsınız. Bu ülkede köle pazarı olmaz. Bu ülkede köle pazarı dün de olmadı, bugün de olmaz, olmaması gerekiyor” cevabını verdi.
Atalay, asgari ücret belirleme hususlarının 12 Eylül Darbesi’nden kalmasını eleştirerek işçiler için iyi bir yasaya ihtiyaç duyulduğunu söyledi.