Führer Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yuav Gallant hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi veya Divanı “tutuklama emri” çıkardı. İsrail faşizminin führeri Netanyahu malum… O zamanki Savunma Bakanı Gallant’ı hatırladınız mı? İsrail bombardımanın ardından, harabeler altından çıkarılan Tatari ailesine mensup; bir çocuk hatırlatıldığında “bunlar insansı hayvanlar… Biz de ona göre hareket ediyoruz” demişti! “Gazze’ye su yok, elektrik yol, yakıt yok” diye eklemişti. (9 Ekim 2023)
Tabii tek delil bu değil. Bu sözün büyük önemi, “Filistinliler”e nasıl baktıklarını ifşa etmesidir. Tıpkı Hitler’in Yahudilere baktığı gibi… Bu “insansı hayvanlar” kavramını Hitler “maymunsu” yeklinde Yahudiler için kullanmıştı!
Hamas tarafından 1.200 İsraillinin füze atışlarıyla öldürülmesine karşılık, Gazze’de 43 binden fazla Filistinliye katliam uygulanması, insani yardımların de engellenmesi tam insanlık suçudur, savaş suçudur, soykırım suçudur.
Hitler ve Polonya Valisi Hans Frank, Varşova’da ne yaptıysa 21. Yüzyılda Netanyahu ve hükümeti de onu yaptı, yapıyor. Doymadılar Lübnan’a saldırdılar.
ÇAĞIMIZDA EVRENSEL HUKUK
Uluslararası Ceza Mahkemesi veya Divanı, 1948 BM Soykırım Sözleşmesi’ne göre 124 ülkenin imzasıyla kurulmuştu. Evrensel hukukunun gelişimi bakımından bu konu son derece önemlidir.
50 milyondan fazla insanın öldürüldüğü, Avrupa’nın baştan başa harabeye döndüğü İkinci Dünya Savaşı sonrası, evrensel hukukun gelişmesinde en önemli devredir.
Bu korkunç felaketin totaliter ideolojilerden kaynaklanması karşısında, insanlık vicdanı ve tabii o zaman Müttefikler barışı ve hukuku koruyacak önleyecek normlar ve kurumlar düşündüler.
Ülkeler içinde otoriter rejimlerin gelişmesini önleyecek uluslar-üstü normlar geliştirdiler. “İnsan hakları” kavramı hem yüksek bir felsefe halinde hem üstün hukuk normu olarak uluslararası belgelerde yer aldı: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve yargı organı AİHM…
Ayrıca BM ve bünyesinde Dünya Sağlık Örgütü, UNESCO gibi kurumlar… Dünya Bankası ve İMF gibi uluslararası ekonomiye ilişkin kurumlar…
Çağımızda hükümetlerin şerefi bu normlarla ölçülüyor.
Netanyahu ve Gallant hakkında “tutuklama emri” veren UCM’nin de hukuk kaynakları bu insan hakları sözleşmeleri, ilgili AİHM içtihatları ve kendi emsal kararlarıdır.
TUTUKLANIR MI?
Evet İsrailli faşistler hakkındaki emir henüz “tutuklama”, ancak açıklanan hukuki gerekçe, hükmün de mahkumiyet olacağını gösteriyor: “Sivil nüfusun hedef alınması, sivillerin büyük kısmının temel insan haklarından kasten mahrum bırakılması, sivil nüfusa karşı ulusal veya politik ayrımcılık uygulanması, yiyecek, su, elektrik gibi temel hayati kaynaklara erişimin engellenmesi, çocuklar dahil olmak üzere çok sayıda sivilin ölümüne neden olunması…”
UCM yetkisini tanımış 124 devlet için bağlayıcıdır ve bu ülkelerden birine Netanyahu ve Gallant gider de tutuklanıp kelepçe takılarak Lahey’e gönderilmezlerse, bu o hükümetin utancı olacaktır.
İkinci Dünya Savaşı’nın utancıyla İsrail’e sınırsız ve sorumsuz destek veren Almanya, UCM üyesi… Tutuklar mı? Almanya Hükümet Sözcüsü Steffen Hebestreit, Uluslararası UCM kararlarını uyguladıklarını söylemişti. (22 Mayıs 2024)
Netanyahu ve Gallant Almanya’ya gider mi, gitse tutuklanır m, göreceğiz.
124 ülkede tutuklanma riski var artık Yahudi Führer için…
HUKUKUN DEĞERİ
Evet, evrensel hukukun bu emrini uygulayıp uygulamamak hükümetlere, hükümetlerin evrensel hukuka saygısına kalmış bir konu… Ancak şu kesindir ki, evrensel hukuk, Nazi Almanyasına Nürnberg’de, Sırp faşistler Sloban Miloseviç ve Radovan Karaziç’e UCM’de vurduğu utanç mührünü İsrail hükümetine de vurmuştur!
Her platformda, özellikle de uluslararası hukuk ve insan hakları platformlarında İsrail’in ve suç ortağı Amerika’nın ve Almanya’nın da yüzüne çarpılacaktır.
Hükümetlerin politikası ne olursa olsun, evrensel hukuk ve kendi din ve ideolojilerinin etkisi altında kalmadan uygulayan yargıçlar çağımızda insanlık vicdanını temsil ediyor.
Bir çift söz de İslam ülkelerine… İçlerinden bir tane Güney Afrika çıkmadı… Çağımızın üstün değeri “insan hakları hukuku” bilinci olmayınca hiç şaşırtıcı değil!