‘Yine mi kapuska’ bezginliği

Yusuf Ziya Cömert

Eskiden ‘Şitayir’ kamyonlar vardı. Koca burunlu, ağır, gürültülü.

Hatırımdaki ‘Şitayir’lerin hepsi eski ve hışırdır. Hemen hepsi yokuşlarda, bazen düz yolda bile inleye inleye gider.

Rahmetli babamın bu tabiri yaşlı imamlar için kullandığını hatırlarım. Sempati yüklü bir ifade tarzıyla…

Doğrusu ‘Şitayir’ değil. Steyr.

Avusturyalı, eski bir otomotiv firması.

Joe Biden’ı ‘Şitayir’e benzetebilir miyiz?

Yaşlılığını evet.

Ama Şitayir biraz da güç, kuvvet çağırışımı yapar. Yüklersin, taşır.

Biden öyle değil. Nazik, çıtkırıldım. Biraz fazla çelebi. Üstüne yük yükleyesin gelmez.

Biden, etrafından çok ricalar gelince eskidiğini kabul etti ve yerini Kamala Harris’e bıraktı.

Harris, Biden’ın bir üst modeli değil, sadece az kullanılmışı. Hani otomobil alıp satanlar derler ya “daha temizi.”

Ama yeni bir şey vaat etmiyor.

Sadece yokuşlarda teklemeyecek.

Amerikalılar için bir cazibesi yoktu Harris’in.

Akşamdan kalma yemekleri yeniden servis etmeye hazırlanan bir aşçı gibi.

Yatılı okumuş ya da askerlik yapmış her Türk erkeğinin bildiği “Yine mi kapuska?” bezginliği.

Dört yıl süren başkan yardımcılığı döneminde hiç renk katmamış.

Biden’ın sıkıcılığıyla uyum içinde günlerini geçirmiş.

Trump öyle mi?

Elon Musk’ı da yanına almış her gün inovasyon, her gün icat.

Böyle bir ortak, Amerikalıların yenilik iştahına hitap etmiştir.

Bir de koca koca vaatler. Vaatleri matah şeyler değil. Sınırları kapatacak. İsrail’in İran’a saldırmasını teşvik edecek. Ukrayna’da savaşı bitirecek.

Nasıl bitirecek Allah bilir. Zelensky’yi Putin’e teslim bile edebilir.

Bir Amerikalı için, ederse etsin, babamın oğlu değil ya!

Bazı Müslümanlar Trump’ın Gazze’deki soykırımı da bitireceğini düşünüyor.

Nasıl?

Gazze’de on binlerce çocuğun katledilmesiyle ilgili bir sorunu yok Trump’ın.

Aklıma bir şey gelmiyor, belki İsrail’e bir promosyon verir. Biden verdi zaten vereceği kadar, daha fazla ne verecek?

Yerli ve milli işleri Trump’ta da var.

Çin’den ithalatı sınırlayabilir. Gümrük duvarlarını yükseltebilir. Avrupa’yı biraz yorabilir. Almanya’daki hükümet krizi bir yorgunluk alametine benziyor.

Sevineni çok Trump’ın.

En çok sevinen herhalde Netanyahu’dur.

Tahminim Putin de sevinmiştir.

Bizim bu taraflarda niçin sevindiği konusunda kendi fikri bile olmayanlar var.

Bunların bir kısmı da Müslüman.

Oğlum dur, adam ne yapacak bekle, sevinilecek bir icraatını görürsen sevinirsin.

Yeni semercinin daha güzel semer yapacağından emin misin?

ABD seçimlerini bu defa merak etmedim. İki aday da İsrail taraftarıydı, nesini merak edeyim?

Ama şunu merak ediyordum, yazmıştım da.

Acaba Gazze’deki soykırımın seçime etkisi olacak mı?

Nasıl bir etkisi olabilirdi ki? ABD’deki sistem bir tahterevalli gibi. Biri iner, birisi çıkar.

Pek etkisi olmamış.

Sadece bazı bölgelerde sınırlı seçmen kaymaları.

Malum, Michigan’da Trump’ı destekleyen Müslümanlar bile vardı, “Trump’ın sevdiği Müslümanlar” diye yazmıştım.

Michigan’ın ilçelerinden, çoğunluğun Arap olduğu Diarborn’da Harris 2600 oy almış.

Bir önceki seçimde aynı yerde Biden Trump’ı 17400 o farkla yenmiş.

2020’de 207 oy alan Yeşil Parti adayı Jill Stein bu seçimde oylarını 7600’e çıkarmış.

Ancak bunlar sınırlı, mevzii örnekler.

Harris soykırım yüzünden kaybetti denilebilecek ölçekte kuvvetli bir etki yok.

Sonuçta, Trump, doğru ya da yanlış, ne yaparsa yapsın heyecan vaat ediyor.

Bu heyecan bazılarını mutlu edebilir. Bazılarının da başını belaya sokacak.

Ne yapacak?

Görmek için en azından ocak ayına kadar beklememiz gerekiyor.