Suriye'nin yeni dışişleri bakanı Bessam Sabbah, bölgedeki duruma ilişkin düzenlenen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada şu açıklamalarda bulundu: ‘Güvenlik Konseyi'nin işgalci İsrail rejiminin suçlarıyla mücadele etmek için herhangi bir adım atmaması, bu rejimi Lübnan halkına yönelik saldırılarını yoğunlaştırma konusunda daha da küstahlaştırdı ve Siyonist rejim, Amerika'nın desteğiyle, BM Şartı'nı ve uluslararası hukuku hiçe sayarak bölgedeki soykırım savaşını genişletiyor.’

SİYONİSTLER SOYKIRIM SAVAŞINI FİLİSTİN'DEN LÜBNAN'A TAŞIMAYA ÇALIŞIYOR

Bessam Sabbah şu ifadelerde bulundu: ‘Birkaç gün önce Güvenlik Konseyi, İsrail'in Lübnan'a düzenlediği ve onlarca kişinin şehit olması ve yaralanmasıyla sonuçlanan siber terör saldırısını araştırmak üzere acil bir toplantı yapmıştı. İşgalci İsrail rejimi sivil araçları kitle imha silahlarına dönüştürdü ve Güvenlik Konseyi'nin İsrail'in suçlarına karşı çıkmak için herhangi bir ciddi adım atmaması, bu rejimi Lübnan'a yönelik saldırılarını artırmaya teşvik etti.

İsrail, birkaç gündür Lübnan'ı hunharca bombalamaya devam ediyor ve hiçbir canlıya merhamet göstermiyor. Siyonistler bilinçli olarak evleri, hastaneleri ve okulları hedef alıyor ve bu saldırılar şu ana kadar yüzlerce sivilin şehit olmasına neden oldu. Lübnan'da bir günde çoğu kadın ve çocuk 500 kişi şehit oldu ve şehitler arasında gazeteciler ve kurtarma görevlileri de var. Düşmanın bu vahşi saldırıları Lübnan vatandaşlarının geniş çapta yerlerinden edilmesine neden oldu.

İsrail'in Lübnan'a yönelik acımasız saldırısı, bu rejimin BM Şartı'nı ve uluslararası yasaları tamamen hiçe saydığını ve soykırım savaşını Filistin'den Lübnan'a kadar genişletme konusundaki ısrarını doğruluyor ve öyle görünüyor ki, 42 binden fazla masum Filistinlinin kanı ve 100 binden fazla yaralı, kana, katliama ve yıkıma susamış katil Siyonistlerin susuzluğunu gidermeye yetmiyor.’

İSRAİL BÖLGESEL BİR SAVAŞ ÇIKARMANIN PEŞİNDE

Suriye Dışişleri Bakanı konuşmasının devamında şunları söyledi: ‘Suriye, işgalci rejimin Lübnan'a yönelik vahşi ve utanç verici saldırısını güçlü bir şekilde kınamaktadır ve biz, Lübnan halkıyla tam dayanışma içinde olduğumuzu ilan ediyoruz. Lübnanlı kardeşlerimize ihtiyaç duydukları tüm alanlarda her türlü yardımı yapmaya hazırız. İşgalci rejimin insanlık dışı ve vahşi saldırılarını kınamak, bu savaş makinasını ve bu rejimin yıkımını durdurmak için Güvenlik Konseyi'nin acil ve ciddi adımlar atması ve işgalci rejimin peşinde olduğu bölgesel savaşı alevlendirmesinin önüne geçilmesi gerektiğini vurguluyoruz. Bölgede kapsamlı bir savaş, bizim ve diğer ülkelerin defalarca uyardığı bir konudur. Böyle bir savaşın bölge ve tüm dünyada barış ve güvenlik açısından tehlikeli sonuçları olacaktır.

İsrail'in Filistin halkına karşı yaklaşık bir yıldır süren canice savaşına, bu rejimin Suriye'ye yönelik sistematik ve tekrarlanan saldırıları da eşlik etti ve işgalci Siyonistler roket saldırılarıyla Suriye'nin birçok bölgesini hedef aldı ve bu saldırlar onlarca sivilin şehit olmasına yol açtı ve ülkemizin sivil altyapısına, hatta diplomatik karargahına bile büyük zararlar verdi.’

SİYONİSTLERİN İŞGALİ SONA ERMEDEN BÖLGEDE İSTİKRAR VE GÜVENLİK OLMAYACAKTIR

Bessam Sabbah şu ifadelerde bulundu: ‘Suriye, Birleşmiş Milletler'e üye devletlerin çoğunluğuyla birlikte, işgalci Siyonist rejimin saldırganlığına son verilmesini ve Golan'ın 1967'den bu yana devam eden işgali de dahil olmak üzere Suriye egemenliğinin sürekli ihlalinin durdurulmasını talep ediyor. İşgalci rejimin Filistin, Suriye ve Lübnan halkına yönelik vahşi saldırıları, ABD'nin bu rejime sağladığı ve onu her türlü cezadan koruyan sınırsız ve çok taraflı desteği olmadan gerçekleştirilemezdi ve ABD, Siyonist rejimin bu suç ve cinayetlerinin doğrudan ortağıdır.’

Suriyeli bu yetkili ayrıca Güvenlik Konseyi'nden bu zayıf ve felç olmuş duruma son vermesini ve Filistin meselesine ilişkin kararların uygulanması için acil ve ciddi adımlar atmasını istedi ve İsrail'in Filistin'den Suriye ve Lübnan'a kadar tüm Arap topraklarını işgali sona ermedikçe bölgede barış ve istikrarın sağlanamayacağını belirtti.